UNUTKANLIK VE BESLENME
Kişilerde ilerleyen yaşla birlikte görülme sıklığı artan unutkanlık her 3 kişiden 1’ inde görülmektedir. Kişilerin kötü beslenme alışkanlıkları ayrıca genetik etkenler unutkanlığın gelişmesinde rol oynar. Kötü beslenme ve genetik faktörlerin yanı sıra stres, üzüntü, yoğun çalışma hayatı gibi kişiyi yoran yaşam tarzı da unutkanlığı arttırıcı etkenler arasındadır. Mutlu, huzurlu ve stresten uzak ortamda yaşayan kişilerde unutkanlığın görülme sıklığı daha azdır. Bu yüzden unutkanlığı önlemek için beslenmeyle birlikte yaşam tarzımıza dikkat etmeliyiz.
Peki unutkanlığa sebep olan kötü beslenme nasıldır? Doğru bir beslenme nasıl olmalıdır?
Beslenme uzmanları unutkanlığın damar sağlığı ile ilişkili olduğunu, damar sağlığını koruyucu bir beslenmenin unutkanlığı da en aza indirebileceğini savunmaktadır. Yüksek kolesterol içeren ve bol yağlı diyetler bunamaya neden olarak beyin plaklarının oluşumunu hızlandırabilir. Bu yüzden diyetimiz yeterli miktarlarda ve sağlıklı yağ içermeli, günlük alınan kolesterol miktarına da dikkat edilmelidir. O halde öncelikle hangi yağı kullanmalıyız bu sorunun cevabını verelim. Omega3 yağ asitlerini içeren yağlara mutlaka öncelik verilmelidir. İnsan beyninin yaklaşık %60 ı yağlardan oluşur. Bunun da %20 si omega3 yağ asitleridir. Beyin gelişimi için son derece önemli olan dokozahekzaenoik asit (DHA) omega3 yağ asitlerinin en önemli olanlarındandır. Dokozahekzaenoik asit (DHA); sinirler arasında bağlantı sağlar, sinir kılıflarının bütünlüğünün korunması ve güçlenmesinde görev yapar. Omega3 ten zengin gıdalar; balık, yumurta, et, süt ve cevizdir. Omega3 eksikliği olan kişilerde demans (bunama) ve alzheimer görülme sıklığı daha fazladır.
B12 vitamini hafıza ile ilgili en önemli vitaminlerden biridir. Bellek ile ilişkili olan asetilkolin üretiminden sorumludur. Et, balık, karaciğer, böbrek, yumurta, süt ve süt ürünleri vitamin B12 içeren gıdalardır. Hayvansal kaynaklarda bulunan vitamin B12’nin eksikliği vejetaryen beslenen kişilerde daha sık görülmektedir. Bu da kötü hafıza problemini beraberinde getirir. Temel kaynağı et olan demir de beyinsel işlevler için oldukça önemlidir. Demir, beyine oksijen taşıyan hemoglobin üretimi için gereklidir. Yani et ürünleri beyin işlevleri için gerekli olan omega3 ve vitamin B12 açısından önemli bir besindir. Bunların dışında D vitamini de güçlü hafıza için önemli bir vitamindir. Güçlü bir hafıza için her gün en iyi D vitamini kaynağı olan güneşin tadını çıkarmayı atlamayın.
Beyin hücreleri olan nöronlar oksidasyona (bozulmaya) karşı savunmasızdır. Meyve ve sebzeler ise güçlü antioksidanlardır. İçeriğindeki polifenoller sayesinde özellikle yaban mersini, kırmızı orman meyveleri gibi meyveler beyimizin yaşlanmasını geciktirir. Bu yüzden meyve ve sebze tüketimi beyin hücrelerinin korunması için önemlidir. C ve E vitamini gibi vitaminler ayrıca selenyum minerali de güçlü antioksidanlardandır. Beynimizin gelişimi ve çalışması için bu vitamin -mineraller yeterli tüketilmesi gerekir.
Bazı besin destekleri de hafızayı güçlendirmek için yararlıdır. Bunlar; kolin, lesitin, fosfotilkolin, fosfotidilserindir. Yapılan çalışmalarda özellikle yeşil yapraklı sebzelerde, karnabahar gibi lahanagillerde ve yumurta sarısında bulunan kolinin hafızayı güçlendirici özelliği olduğu sonucuna varılmıştır. Zerdeçal (kurkumin), yeşil çay, ginseng, resveratrol, gingko biloba gibi bitkisel desteklerin doğru kullanımı da hafızayı destekleyici gıdalardır. Kısacası hafızayı güçlendirici doğru bir diyet; yeşil yapraklı sebzeleri, lahanagilleri, tahılları içerir.
Doğru beslenme ile unutkanlığı tamamen ortadan kaldıramasak bile en aza indirebiliriz. Doğru beslenme ile düzenli egzersiz doğru bir yaşam tarzının oluşmasında ayrılmaz bir ikilidir. Beynimize yeterli oksijenin sağlanması ancak egzersiz ile sağlanılabilir. Fiziksel egzersizin yanı sıra beyin cimnastiği de güçlü bir hafızanın anahtarıdır. Uykusuzluk, yorgunluk, stres, sigara, kahve ve oksijenden fakir ortamlar, aşırı ve yanlış telefon ile bilgisayar kullanımı kişilerde unutkanlığı destekleyici olumsuz etkilerdendir.